Akciğer apsesi, akciğerlerin içinde meydana gelen içi irinle dolu boşluktur. Bu akciğer parankim içindeki harabiyetle ve içerideki hava sıvı seviyesi ile karakterize olmuş süpüratif bir enfeksiyondur. Ağızda ve boğazdaki mikropların solunumla alınması sonucunda akciğerlerde enfeksiyon oluşması sonucunda ortaya çıkar. Enfeksiyonun kaynağı genellikle bir rahatsızlık olur. Ağızdan enfeksiyona sebep olabilen aşırı alkol tüketimi, fazla miktarda müsekkin kullanımı, genel anestezi alınması, merkezi sinir sistemi hastalıkları sonucunda bilincin kaybedildiği zamanda solunumla alınır. 55 yaş üzerindeki erkeklerde sigara içme alışkanlığı bulunuyorsa ve akciğer kanseri oluşumu nedeniyle bronş tüpü tıkanırsa, akciğer apsesi ortaya çıkabilir. Nadir olarak tüberküloz mantar, parazit gibi mikroorganizmalardan kaynaklanan enfeksiyonlarında akciğer apsesine neden olma olasılığı vardır. Akciğerlerdeki apse bir ya da daha fazla sayıda olabilir.

Akciğerlerdeki apsenin oluşma nedenleri genellikle akciğerde enfeksiyona neden olan bakteriler ile apsenin oluşmasına uygun ortam hazırlayan etkenlerdir. Akciğerde enfeksiyona neden olabilen bakteri türleri ise;

Akciğerlerde apse gelişimine sebep olan bakteriler arasında en etkili olanlar sarmal bakterilerdir. Apsenin ilk lezyonları bu bakteriler tarafından oluşturulur. Daha sonra irin yapan bakteriler devreye girer ve irinleşme oluşur. Havasız ortamda bakteriler dokularla üreyerek, apsenin kangrenli hale gelmesine neden olur. Kişide vücut direncinin azalması, akciğerde apse oluşumuna uygun ortam hazırlar. Özellikle diyabet, kronik zehirlenme, kronik bronş, vitamin eksikliği nedeniyle görülen rahatsızlıklar kişinin vücut direncini düşürür.

Akciğer apsesi her biri farklı belirtiler gösteren 3 aşama halinde gelişir.

Akciğerlerinde apse gelişen hastalarda devamlılık gösteren yüksek ateş, plevraya yakın alanlardaki apselerde yan ağrısı, öksürük gibi belirtiler izlenir. Genel sağlık durumunda bozulma meydana gelir. Apsenin bronşlarla atılması halinde, irinli, kötü kokan, nadir olarak kanlı balgam şeklide belirtiler ortaya çıkar. Kişi hızla kilo verir, ileri aşamada çomak parmak denilen durum gelişebilir. Fiziki muayene yapılan hastalarda taşikardi, dispna, yüksek ateş, apse bölgesinde solunum sesinin azalması, üfürüm gibi belirtiler görülebilir.

Akciğer apsesi oluştuktan sonra birkaç günde hızla ilerler. Başlangıçta iştahsızlık, yükse ateş, titreme nedeniyle kişilerde hızlı bir kilo kaybı dikkat çeker. Kötü kokulu balgam ile apsenin belirtileri ortaya çıktığında, akciğer apsesine kolayca tanı konulabilir. Bu tanı akciğer röntgeni sayesinde kesinleştirilir. Gerekirse kompüterize tomografi, kan kültürü, balgam incelemesi, aerop kültürü gibi tetkiklerde yapılır. Bu sayede en fazla akciğer kanseri ile karıştırılan apse oluşumuna kesin tanı konularak, etkin bir tedavi uygulanabilir.

Akciğer apsesi çok önemli bir rahatsızlık olduğundan, hastalar hastane ortamında tedaviye alınır. Burada hastanın daha iyi kontrolü sağlanır. Tedavide öncelikle antibiyotikli penisilin ilaç kullanımı söz konusudur. Ancak apsenin oluşmasına neden olan bakteri türüne göre bir antibiyotik kullanılması gerekir. Akciğerdeki apsenin boşaltılması için, hastaya postüral drenaj uygulanabilir. Hastalar bu tedavilere gereken yanıtı vermediği takdirde, bronoskopi uygulanması gerekir. 1-2 haftadır devam eden apsede, apsenin kalın bir duvar oluşturmasında ya da apsenin akciğerin dışına doğru yayılması halinde cerrahi girişim yapılabilir. Bu tedaviler sırasında hastalar akciğer röntgenleri çekilerek, sürekli şekilde takip edilir.